Veganlar ve çocuklu aileler için Bali Gezi Rehberi

Uçak yolculuğumuz sorunsuz geçti. Hamad’dan Denpasar’a yapacağımız yolculuktaki aktarma süresi oldukça uzundu. Havalimanı, uzun beklemeler için düzenlenmişti ve uyku odaları bulunmaktaydı. Uyku odaları kadın, erkek ve aileler için ayrılmıştı. Bu odalarda, beklemeye salonlara göre daha konforlu yataklara benzer şeyler bulunmaktaydı. 8 saatlik beklemenin ardından Qatar Airways ile Bali Denpasardaki Ngurah Rai Uluslararası Havalimanına olan uçuşumuz başladı ve yaklaşık 10 saat sürdü. Yolculuğumuz oldukça konforlu geçti; bu nedenle, çocukla birlikte geçen bu süre bizi fazla zorlamadı. Genellikle uyuduk, atıştırdık ve ekranlardan çeşitli şeyler izledik. Uçağımız, akşam saat 22 civarında havalimanına indi.

Otel transferimizi önceden planlamadığımız  için, oradan bir taksi şoförü ile anlaşma yaptık. Çıkışta, tatil vizesi onayı için bir gişeden sorunsuzca geçtik. Kişi başı (çocuk dahil) 33 usd toplam 99 usd vize ücreti ödedik. Daha sonra şoförümüzün yardımıyla, tatilciler için oluşturulan bir bilgisayardan beyan formunu doldurduk ve imzaladık. Havalimanı işlemleri oldukça kısa sürdü.

Bu arada, havalimanının atmosferi bizii büyülemişti. Her yer el işçiliği sanat eserleriyle, tütsüler ve heykellerle doluydu. Çok yerel ama aynı zamanda şık bir atmosferi vardı. Şaşkınlığım, gördüğüm her eserle birlikte artıyordu. Sanırım ülkeden ayrılana kadar ve hatta kendi ülkeme döndükten sonra bile bu şaşkınlığım bir süre devam etti.

Tavsiye olarak, e-SIM kartını hava limanında alın veya en azından havalimanında kullanacak kadar yurtdışı internet paketi ayarlayın. Bali’ye gitmeden hemen önce GRAB , Gojek ve XE uygulamalarını indirin. Havalimanından otele transferinizi önceden ayarlayın. Havalimanı kapısındaki taksiciler size uygun fiyat verse de, uzun vadede kazanacağınız indirimler ve havalimanında verilen ücretten daha uygun bir seçeneği bulma olasılığı nedeniyle transferinizi Gojek veya Grab üzerinden ayarlayın. XE ise evrensel bir döviz çevirme aracıdır. Birden fazla ülkenin kurunu aynı anda görebilirsiniz ve kurlar güncel ve uygulamanın kullanımı oldukça basit.

  Denpasar Havalimanı’na oldukça yakın bir otelde konakladık ve Seminyak’ ı keşfetmeye karar verdik. Şimdiki tecrübemiz olsa sanırım sadece Ubud’ da konaklar tüm lokasyonlara ordan giderdik çünkü Bali’nin merkezinde bir yer ve en uzak mesafe trafik yoğunluğuna göre 1.5 saati geçmiyor.Seminyak, turistik ve sakin atmosferiyle ünlü ve havalimanına sadece 20 dakika uzaklıkta. Otelimizin konumunu aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

[Otel Linki]

Seminyak ile Kuta Beach arasında Legian Caddesi bulunuyor. Bu caddeyi yürüyerek geçmeyi tercih ettik çünkü Bali’ye ilk gelişimizdi ve her şeyi yürüyerek keşfetmek bize daha keyifli geldi. Sağa sola bakarak, arada yemek molaları vererek yaklaşık bir saat içinde Kuta Beach’e ulaştık. Bu sahil, genellikle sörfçülerin tercih ettiği bir plajdır ve özellikle gün batımında oldukça kalabalık olabiliyor. Ancak, bu kalabalık atmosferiyle ünlü olmasının bir nedeni de gün batımının burada muazzam güzellikte olmasıdır. Yüzme için pek uygun olmayabilir, ancak sahilin kendine özgü çekiciliği ve enerjisiyle etkileyici bir havası var. Beach Walk alışveriş merkezine yürüme mesafesinde. sahilde yüzemedik diye üzülmeyin, Neredeyse tüm otellerde HAVUZ var.  Bali’deki havuzlar genellikle Türkiye’den aşina olduğumuz parlak seramik havuzlardan ziyade, çevresi ağaçlar ve çeşitli bitkilerle çevrili, içi doğal taşlarla döşenmiş bir görünüme sahip. Bu tasarım ilk bakışta sadece bir süs havuzu gibi görünebilir, ama değil. neyse önemli olan havuzların temizliği ve bakımı.ben daha önce hiç havuza girmemiş olan çocuğumu hiç endişe etmeden soktum  Genelde, havuzlar temiz ve hijyenik bir durumda. Ancak, özellikle çocuklu aileler havuzları kullanacaksa, çeşitli enfeksiyonları önlemek için ekstra tedbirler almakta fayda vardır. Bu nedenle, valizlerine uygun koruyucu önlemleri almaları önerilir.(takviye öNerileri)

Seminyak’ta geçirdiğimiz iki gece sonrasında, adeta Bali’nin kalbine, Ubud’a ulaştık ve kendimizi inanılmaz bir atmosferde bulduk. Her köşesinde bir sanat eseri barındıran bu kasaba,  görsel bir şölen oldu bize. Sokak sanatçıları, galeriler ve el yapımı hediyelik eşya satan dükkanlar,Renkli çiçeklerle süslü tapınaklar, tarihi pirinç tarlaları ve ahşap oyma sanatının izlerini bu derece yakından görmek kalbimizi aklımızı benliğimizi burda bırakmamıza sebep oldu. biz ubuzu hakkını vererek gezmek ve zamandan tasarruf edebilmek için tur satun aldık iyi ki de öyle yapmışız yoksa uzun saatler ayırırız dediğimi yerleri 20 dk da ge<dik bitirdik veya kısa sürer değimiz ziyaretler neredeyse yarım gün sürdü. Bu konuda yerel bir rehberin size eşlik etmesi önemli açıksası. aldığımız turun linki aşağıda. yine de kendim gezip keşfedicem derseniz görmeden ayrılmayın diyeceğim noktalataları listeliyorum.

(otel linki )

İşte Ubud’da görülmesi gereken bazı önemli yerler:

maymun ormanı (Sacred Monkey Forest Sanctuary): Ubud’un merkezinde bulunan bu tapınak ormanı, yüzlerce maymunun serbestçe dolaştığı ve antik tapınakların arasında keşif yapabileceğiniz bir alan sunar. ubud’ un pek çok yerinden yürüyerek gidilebilir. 

Tegallalang Pirinç Tarlaları: Ubud’un hemen dışında bulunan bu muazzam pirinç tarlaları, teraslı yapısıyla ünlü ve nefes kesici manzaralar sunuyor. bali de çekilmiş en meşhur fotoğraflarında gördüğünüz ait renkli  özgün uçusan elbiseleriyle salıncaklara binen kadınarın fotoğrafları tam olarak burda çekiliyor. elbiseler kiralanıyor

Ubud Kraliyet Sarayı (Ubud Royal Palace): Ubud’un tarihi merkezinde yer alan saray, geleneksel Bali mimarisi ve güzel bahçeleriyle ünlüdür. Sarayda zaman zaman kültürel etkinlikler düzenleniyor. yerel rehberlerden bilgi alınabilir. 

Ubud Pazarı (Ubud Market): Geleneksel el sanatları, tekstil ürünleri, takılar ve diğer hediyelik eşyaların satıldığı bu renkli pazar, alışveriş yapmak ve Bali’nin el işi ürünlerini keşfetmek için harika bir yer. pek cok hediyelik eşyayı burdan aldık. pazarlık yapmayı unutmayın. 

Puri Lukisan Sanat Müzesi (Puri Lukisan Museum): Ubud’daki en eski sanat müzesi olan Puri Lukisan, Bali sanatının evrimini gösteren bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. 

Goa Gajah Tapınağı (Elephant Cave Temple): Ubud’un kuzeyinde bulunan bu antik tapınak, ilginç kaya oymaları ve tarihi zenginlikleriyle bilinir.

Campuhan Tepesi: Ubud’un merkezine yakın olan bu tepeden, kır çiçekleri arasında yürüyüş yapabilir ve çevresindeki doğal güzellikleri keşfedebilirsiniz. sakin modda geçmesini istediğini bir gün için ideal rota.

Tirta Empul Tapınağı: Ubud’un kuzeyindeki bu tapınak, kutsal su kaynağı ile ünlü ve ziyaretçilere kutsal bir deneyim sunuyor. bizce görülmeden geçilmemesi gereken bir yer. Seramonilere katılabilirsiniz ancak her tapınakta olduğu gibi bacaklar ve omuzların görünmediği yerel kıyafetlerden edinmelisiniz. bu kıyafetler tapınak girişlerinde ücretsiz olarak veriliyor..

Gunung Kawi Tapınakları: Ubud’un doğusunda yer alan bu antik tapınak kompleksi, dev taşlara oyulmuş kraliyet mezarları ile bilinir.

su doğa orman sevenler için yakın çevredeki şelaleler

Tegenungan Şelalesi: Yeşil ormanların içindeki bu şelale, suyun altında yüzme imkanı sunmasıyla meşhur. Gözlerimizi kamaştıran bu doğal güzellik, kasabanın huzurlu atmosferini tam anlamıyla hissetmemi sağladı.instagram için en az 5-6 fotoğraf çıkar (:

Gitgit Şelalesi:Ubud’dan biraz uzakta, Bali’nin kuzeyinde yer alan bu şelale, ormanlık bir alanda huzuru arayanlar için ideal bir nokta. diğer yerlere göre daha sakin olduğundan temposu düşük bir günde tercih edilebilir.

Sekumpul Şelalesi: Ubud’un kuzeyinde, Singaraja yakınlarında bulunan bu muazzam şelale, sakinliği ve büyüleyici atmosferiyle bizii yine Bali ye hayran bıraktı.  Ormanın içindeki yolculuk biraz zordu ama oldukça keyifliydi. 

Nungnung Şelalesi: Ubud’un batısında yer alan Nungnung Şelalesi doğanın gücünü yeniden hatırlamak için ideal. bana biraz ürükütücü bile geldi diyebilirim. 

Leke Leke Şelalesi: Ubud’a yaklaşık bir saatlik mesafede kısa bir orman yolculuğunun ARDINDAN vardığımız eşşiz bir doğa harikası. 

Bu şelaleler, Ubud’un çevresindeki doğal güzellikleri keşfetmek isteyen ziyaretçiler için harika seçenekler. Ancak, ziyaret öncesinde yerel koşulları göz önünde bulundurmak ve güvenlik önlemlerine dikkat etmek önemli. yoğun yağmurların ardından şelaler yüzmek için pek uygun olmayabiliyor.  Ayrıca, bazı şelalelerin ulaşımı zor olabilir, bu nedenle bir rehberle gitmek veya yerel bilgilerden faydalanmak faydalı olabilir.

Ubud’un ve genel olarak Bali’nin çekici özelliklerinden biri, her tarza ve bütçeye uygun konaklama seçeneklerinin geniş bir yelpazede sunulması. biz  uzun süredir hayalini kurduğumuz bu tatil için bütçemizi biraz genişlettik ve kendimizi kısıtlamadık. Kararımızı etkileyen en önemli faktörlerden biri konaklama süremizdi. . Uzun bir süre boyunca Ubud’da kalacağımız ve otelin sezon sonu fiyat kampanyasına denk geldiğimiz için biraz daha lüks bir oteli tercih ettik.

Ancak, yazının devamında göreceğiniz gibi, Canggu’da konakladığımız otelin (sadece 1 gece konakladık) geceliği 400 TL’ydi.

bizim ubud’da konakladığımız otel, Ubud’un merkezine sadece 25 dakika yürüme mesafesinde olup, gerçekten özel bir atmosfere sahipti. Adeta Bali’nin bir yansımasıydı. Otelin pirinç tarlaları içindeki bahçesi, etkileyici tapınakları ve huzur veren zen bahçeleri bizi büyüledi. Ağaçtan ağaca atlayan sincaplar ve ünlü gekkoların arasında bulunan tatlı pembe lotuslar, otelin benzersiz özelliklerinden sadece bir kaçı.  Bu özel atmosfer, Bali’nin tarihî ve mistik dokusunu doğrudan hissettirdi bize. Yinede her yeri eşit görmek maksadı ile rotamızı cangguya çevirdik. ÇEvirmez olaydık (:

(otel linki)

Canggu, adanın diğer bölgelerinden farklı bir atmosfere sahipti ve açıkcası bizim için hayalkırıklığıydı. Turist kalabalığı, satışa yönelik ısrarcı dükkan sahipleri ve sokakların genel kirli ve kalabalık yapısı, Türkiye’nin turistik bölgelerini anımsattı. Planlarımızı hızla değiştirerek, Canggu’da geçireceğimiz süreyi kısalttık ve rotamızı tekrar Kuta’ya çevirdik.

Kuta’ya döndüğümüzde, Uluwatu Tapınağı’nı ziyaret etme kararı aldık. Ertesi sabah erkenden yola çıkıp, Bali’nin altı ana tapınağından biri olan Uluwatu’yu keşfetmeye başladık. Kuta’dan Uluwatu’ya giderken, Jimbaran, GWK Kültür Parkı, Pandawa veya Nusa Dua plajlarına uğrama fırsatını değerlendirdik. Plaja yürüyerek inmek mümkün ancak çıkmak pek kolay değil. Ancak endişelenmeyin, oradaki motorlu şoförler sizi uygun ücret karşılığında Uluwatu Tapınağı’na kadar götürecektir.

(Nusa dua plaj fotosu gelecek)

Sahilde keyifli bir zaman geçirdikten sonra, akşamüstü gün batımını izlemek ve Keçak dans gösterisi için 10 dk mesafedeki Uluwatu’ya motorlarla geçtik. Tapınak çevresinde bol bol serbest gezen maymunlarla karşılaşmanız mümkün. Bazıları aşırı sakin ve dostça davranırken, bazıları ise yiyecek, çanta veya gözlük kapma peşinde olabilir. Dikkatli olmakta fayda var!

.Bu muazzam tapınak, Bali’nin mistik enerjisini hissetmek için harika bir yerdi. Gün batımında keçak dansını izlemek ise unutulmaz anlardan biriydi. Uluwatu Tapınağı’nın güzel manzarasına sahne olan performans genellikle tapınağın yanındaki açık hava tiyatrosunda gerçekleştirilir. Deniz kenarında bir uçurumda yapılan bu performans, gün batımı sırasında izlendiğinde etkileyici bir atmosfere sahiptir. Kecak Dansı, Hindu mitolojisinin epik hikayelerinden biri olan  Ramayana destanından bölümler içerir. Kecak Dansı, dansçılarının oturarak bir daire oluşturduğu ve vokal olarak “cak” sesi çıkardıkları benzersiz bir performans biçimine sahiptir. Bu vokal sesler, geleneksel müzik enstrümanları kullanılmadan dansın ritmini oluşturur.

kadın ve erkek dansçılar geleneksel  Renkli kumaşlar, çiçeklerle süslü Bali kıyafetleri giyerler. bazı kostümler çocuklar için korkutucu olabilir.

Kuta’da bir süre kaldıktan sonra, Bali’ye yakın 3 adadan biri olan Nusa Penida’ya geçiş yaptık. Kuta’dan Nusa Penida’ya gitmek için önce taksiyle Sanur Limanı’na ulaştık. Sanur’dan Nusa Penida’ya düzenlenen feribot seferlerinden birini tercih ederek, biletlerimizi önceden online satın almıştık. Sanur Limanı’nda feribot biletimizi kontrol ettik ve bir feribota binerek Nusa Penida’ya geçişi gerçekleştirdik. Alternatif olarak, biletlerimizi limandan da satın almak mümkündü.

(link)

Nusa Penida adasına ayak bastığınızda, adanın güzelliklerini keşfetmeye başlayabilirsiniz. tavsiyem kalacağınız otelin transferinizi de gerleştiyor olmasına dikkat edin. ÖZellik le kalabalık sezonda limandan otelinize  ulaşım zor olacaktır. Balide hayat kurtaran taksi uygulamaları bu adada yok. 

Not: Feribot seferleri zaman zaman değişiklik gösterebilir, bu nedenle seyahatten önce güncel feribot saatleri ve rezervasyon durumu hakkında bilgi almak önemlidir.

Nusa Penida, Bali’nin yanında saklı bir cennet gibi tanıtılsa da, gerçeklik bazen kartpostallarda gösterilenlerden farklı oluyor. öncelikle  Ada genelinde ulaşım seçenekleri sınırlı. Taksi ve motor kiralama haricinde birçok alternatif yok. Bu durum, adanın bazı uzak bölgelerine ulaşımı zorlaştırıyor ve zaman kaybına neden oluyor. doğğası mükemmel ancak gittiğimiz döenmdeki ağaç kesimlerine insşatlara bakılırsa çok uzun yıllar böyle klamyacak gibi. Adanın iç bölgelerindeki yollar oldukça dar ve bozuk durumda. Aracınızla seyahat ederken sürekli iniş çıkışlara ve çukurlara dikkat etmek zorundasınız. Yolların durumu, bazen adanın keşif heyecanını zorlaştırabiliyor.  Tecrübeli değilseniz motorla gezmeyi pek düşünmeyin. Yerel halkın çoğu Balice konuşuyor ve İngilizce konuşulan yerlerin sayısı sınırlı. Sonuç olarak, Nusa Penida’da muhteşem manzaraların tadını çıkarmak mümkün, ancak bunun yanında bazı zorluklarla baş etmek de gerekecek. En iyisi beklentiyi buna göre düzenlemek.

görülecek yer çok ancak mutlaka görün diyeceğimiz 3 yer var. 

Kelingking Plajı (T-Rex Plajı)

Angel’s Billabong

Broken Beach (Pasih Uug)

Nusa Penida’da geçirdiğimiz üç günün ardından, canıım Ubud’a dönüş yaparak birkaç gün daha burada geçirmeye karar verdik. Uçuş günümüze kadar lokal alanları  fazla keşfetmek için zaman ayırdık. dönüş günü oldukça huzunku olduğumuzu belirtmek isterim. dönüşümüzün üzerinden yaklasık 1 ay geçti. Bali’nin güzellikleri, akıllarımızda ve kalplerimizde hala canlı ve etkileyici.

Bali’nin özgünlüğünü, turizmin etkisiyle kaybetmeden sürdürebilmesi umuduyla, bu eşsiz adanın dünyanın cennet köşesi olarak kalmaya devam etmesini diliyoruz. Bali’nin mistik atmosferi, kültürel zenginlikleri ve doğal güzellikleri, bize unutulmaz anılar bıraktı. Umarım bir sonraki ziyaretimizde de bu benzersiz atmosferi ve coğrafyayı yaşamaya devam ederiz.

Veganlar için dünyadaki cennet: Bali!

Bali, dünya genelindeki en cazip bitkisel beslenme seyahat destinasyonlarından biri olarak adınıı yazdırmış durumda ve bu itibarı kesinlikle hak ediyor.ancak konu veganlık olunca bali’ninde sınıfta kaldığı pek çok konu var elbette. Öncelikle  fil turu adında hayvanların ihtiyaçlarının göz ardı edildiği bazı tur seçenekleri mevcut. fillerin turistlerin yanında sakince kalabilmesi  ehlileştirilmeden mümkün olmayacaktır. Ayrıca eğlence adı altında sürekli ihtiyaç olmadan banyo yaptırılmaları ciltlerinize zarar verecektir. Bali’deki bir başka dikkat edilmesi gereken konu da Luwak kahvesidir. Bu kahve türü, sansargillerin sindirdiği kahve kirazlarını içerir ve bu uygulama hayvanlara zarar verir. Luwak kahvesi, dünyanın en pahalı kahvelerinden biri olabilir, ancak bu sürecin sansargilere zarar verdiği bilinmelidir. 

Bali Bird Park ve Butterfly Park gibi yerlerde hayvanların kafesler içinde tutulduğu veya evcilleştirildiği gözlemlenmektedir. Bu nedenle, bu popüler destinasyonları etik bulmuyoruz ve bu sebeple ziyaret etmedik. eğer siz de hayvan refahı konusunda hassas bir tutum sergiliyorsanız bu tür parklara gitmenizi önemiyoruz. 

bunların dışında  Monkey Forest, hayvan koruma ve eğitim amaçlı faaliyetlerde bulunan bir kuruluş olarak çalışmaktadır. Maymunların bakımı ve korunması için çeşitli tedbirler alınmıştır.Monkey Forest’u ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, hayvanlara saygılı olduğunuzda, onları rahatsız etmediğinizde ve doğal davranışlarını engellemediğinizde etik herhangi bir sınırı aşmış olmayacaksınız. 

 Bali’de, çiğ bitkisel  beslenmeden tutun sağlıklı diyetlere veya daha az sağlıklı seçeneklere kadar birçok beslenme alternatifini keşfedeceksiniz. hemen hemen her bölgede vegan opsiyonlu restoranlar ve hatta bazı bölgelerde vegan konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. vegan restoranlarda elbette bulacaksınız ancak vegan mutfak diyince aklınıza ubud gelsin. Çünkü fast food  veya sağlıklı pekçok alternatife neredeyse her köşe başında rastlamanız mümkün. Ben bu linke   bali’de gittiğimiz restoranların listesini gittiğimiz yerlerle ilgili deneyimlerimiz mevcut.  hemen hepsi fotoğraflı ve yorumlu.. Yİne de yerel sokak lezzetlerini deneyimlemek isterseniz adım bası nasi campur veya gado gado bulabileceğinizi bilmenizi isterim. Bu yemekler temelde vegan olmayıp talebinize göre veganıze edilebilir.- durumdadır. Yine de pek çok vegan restoran varken özellikle tailde sokak lezzetleri deneyimlemek tatsız sonuçlar doğurabilir. seçim sizin Biz gittiğimiz yere en yakın vegan/vegan opsiyonlu restoran için happ.cow sitesini kullandık. eğer kullanmayaı tercih ederseniz Sizin de epey işinizi kolaylaştıracaktır. 

Çocukla Bali Seyahati: Unutulmaz Bir Deneyim

Eğer siz de Bali’ye gitmek istiyor ancak küçük bir çocuğunuz (hatta bebeğiniz) olduğu için bu fırsatı ertelemeyi düşünüyorsanız, hemen belirtmeliyim ki bu yanlış bir karar olabilir. Bali, çocuk dostu atmosferiyle benzeri bulunmayan bir memleket. Elbette, doğrudan Bali’ye uçuşunuz yoksa toplamda 20 saati bulan uçuş ve bekleme süreleri gibi zorlukları göze almanız gerekebilir. Ancak biz, 3.5 yaşındaki oğlumuzla Bali’yi keşfe çıktık. Aldığımız keyif ve edindiğimiz deneyimler karşısında, bu kararı vermekte ne kadar doğru bir seçim yaptığımızı düşündük. Döndüğümüzde, bedeni aynı kalsa da zihinsel olarak birkaç yaş büyümüş gibi hissettiğimizi fark ettik.Gitmeden önce herhangi bir aşılama yaptırmadık veya özel koruyucu bir önlem almadık.

İlk olarak, yanınızda mutlaka bebek arabası veya daha küçük çocuklar için kanguru getirmenizi öneririm. Kaldırımlar genellikle düzgün değil ve araba sürmeye uygun olmayabilir, ancak bazı tapınaklar ve şehir merkezleri için oldukça kullanışlı olabilir. Biz Ubud’un şehir merkezine biraz uzak bir konumda kaldık. Şehir merkezine ulaşmak için yürümemiz gerekiyordu ve kaldırım taşları ağaç kökleri yüzünden bozulmuştu ve epey zorlandık. Tabii ki taksiyle gitmek bu tür sorunları ortadan kaldırdı. Kabin tipi bir bebek arabası kullanıyorduk, bu sayede katlayıp her yere kolayca götürebildik arabayı.Uyku, yorgunluk veya sadece yürümeme isteği gibi durumlar için yanımızda taşımayı seçtik.

Sağlık açısından, gittiğimiz tarihlerde sıtma riski olmamasına rağmen, sivrisinek kovucu ve antiseptik özelliklere sahip citronella+lavanta yağ karışımını sprey şişesine koyduk. Sağlık sistemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığımız için yanımıza ateş düşürücü, havuz ve enfeksiyon riskinden koruyucu bir takviye, probiyotik, bağışıklık güçlendirici aldık. Zaten d3, çinko ve b12 vitaminlerini düzenli olarak kullanıyorduk. Sağlık hizmetlerine güvensek de, bulunduğumuz yerlerde sağlık hizmeti almanın zahmetli olabileceğini düşünerek önlem aldık. İyi ki de böyle yapmışız zira kaldığımız yerlerlerden bazıları merkeze epey uzaktı.  Dezenfektan olarak farmisol içeren iki büyük sprey şişe yanımızdaydı ve bize oldukça yardımcı oldu.

Peki, ne yedik ve içtik? Biz ailece vegan olduğumuz için ve Bali’nin vegan dostu bir yer olması sebebiyle vegan restoranları tercih ettik. Ancak, vegan olmasak da özellikle yurtdışı seyahatlerinde olası bağırsak sorunlarına karşı bitkisel beslenmeyi tercih ederdim. Bali’de neredeyse her vegan restoranda bal kabağı çorbası, pilav, haşlanmış sebzeler, mantar, smoothie bowl, hindistancevizi veya sorbe dondurma, tost gibi birçok seçenek bulduk ve keyifle yedik. Oğlumuza da aynı sağlıklı ve lezzetli seçenekleri sunabildik.

Bali’de geçirdiğimiz süre boyunca otellerde, restoranlarda çalışanlar oğlumuza özel ilgi gösterdi. Bazı yerlerde onun için özel menüler hazırlandı, dükkan sahipleri ilgilenip ayrıcalıklı hissettirdi, tapınaklarda sarongunu bağlayan abiler bulduk. Bali, çocukla gidilebilecek en keyifli ve güvenli lokasyonlardan biri olarak karşımıza çıktı. 3.5 yaş için unutulmaz bir deneyimdi!

Bali balayı rehberi

Bali’de balayı geçirmek isteyenler için de ideal bir rehber sunuyoruz.Bali’de balayı için ideal süre genellikle 1 haftadır. Ancak, bütçenize bağlı olarak bu süreyi kısaltabilir veya uzatabilirsiniz. Daha ekonomik otellerde konaklamayı tercih ediyorsanız, bu sayede Bali dışındaki diğer bölgeleri de ziyaret etme fırsatınız olabilir. Eğer lüks otellerde konaklamak ve Bali’yi detaylıca keşfetmek istiyorsanız, en az 15 günlük bir süre düşünmelisiniz. Ayrıca, aktarma yapacağınız başka b

ir ülkeyi balayı programınıza eklemeyi unutmayın. Örneğin, Singapur üzerinden gelirseniz, bu şehirde birkaç gün geçirmek harika bir seçenek olabilir. balayı için balideyseniz genel gezi programlarına ek olarak şunları da deneyimlemenizi öneririö

Bali’de balayı geçirmek isteyenler için ideal bir rehber sunuyoruz. Bali, doğal güzellikleri, lüks otelleri ve unutulmaz deneyimleriyle meşhur bir balayı destinasyonudur. İşte bu cennet adada romantik bir tatil geçirmek isteyenler için önemli bilgiler:

Bali’de Balayı Kaç Gün Olmalı?

Bali’de balayı için ideal süre genellikle 1 haftadır. Ancak, bütçenize bağlı olarak bu süreyi kısaltabilir veya uzatabilirsiniz. Daha ekonomik otellerde konaklamayı tercih ediyorsanız, bu sayede Bali dışındaki diğer bölgeleri de ziyaret etme fırsatınız olabilir. Eğer lüks otellerde konaklamak ve Bali’yi detaylıca keşfetmek istiyorsanız, en az 15 günlük bir süre düşünmelisiniz. Ayrıca, aktarma yapacağınız başka bir ülkeyi balayı programınıza eklemeyi unutmayın. Örneğin, Singapur üzerinden gelirseniz, bu şehirde birkaç gün geçirmek harika bir seçenek olabilir.

Bali’de Balayına Turla mı Gitmeliyiz Yoksa Kendimiz mi Ayarlamalıyız?

Bali’de balayı turuyla gitmek yerine, kendi programınızı düzenlemeyi tercih etmek genellikle daha esnek ve özgün bir deneyim sunar. Tur şirketleri genellikle belirli otelleri ve turistik noktaları içeren standart paketler sunar. Ancak, bireysel olarak rezervasyon yapmak, otelleri seçme özgürlüğü ve kişisel dokunuşlar ekleyebilme avantajı sağlar. Bali’de bir balayı planlarken, otellerle doğrudan iletişime geçmek ve kendi özel paketinizi oluşturmak maliyet açısından daha avantajlı olabilir.

Bali’de Balayı Otelleri

Bali, lüks oteller konusunda bir cennettir ve seçenekler sınırsızdır. Ultra lüks ve lüks kategorilerinde birçok harika otel bulunmaktadır. Örneğin, The Oberoi, Viceroy, Four Seasons, Hanging Gardens, Bulgari gibi ultra lüks oteller unutulmaz bir konaklama vaat eder. Ancak, bütçenize uygun bir seçenek arıyorsanız, üst düzey ve ortalama hizmet sunan oteller de mevcuttur. Önemli olan, bütçenize ve beklentilerinize en uygun oteli seçmek.

Bali’de Balayı Bütçesi

Bali’de balayı bütçesi belirlerken erken rezervasyon ve uçak bileti kampanyalarını takip etmek önemlidir. Döviz kurlarındaki dalgalanmaları göz önünde bulundurarak, uçak biletinizi mümkünse önceden almalısınız. Oteller konusunda da erken rezervasyon yapmak, bütçenizi daha iyi kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Örneğin, lüks otellerde paket indirimleri veya ekstra avantajlar için müzakere yapabilirsiniz.

Bali’de Balayının Olmazsa Olmazları

Bali’de geçirdiğiniz balayı tatilini unutulmaz kılmak için birkaç öneri:

Bali masajını deneyimleyin, özellikle balayında eşinizle birlikte yapmak unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Özel havuzlu, çiçeklerle süslenmiş jakuzili bir villada konaklayın.

Bali’nin geleneksel yemeklerini deneyimleyeceğiniz romantik bir akşam yemeği rezervasyonu yapın.

Bali Sea Walker deneyimini yaşayın ve rengarenk balıklarla yüzmenin keyfini çıkarın.

Bali kültürünü yakından görmek için Ubud sarayında gerçekleşen Bali danslarını izleyin.

Tapınaklarda evliliğinizi Bali geleneklerine göre kutsayın.

Günbatımlarını kaçırmayın ve muhteşem manzaralara karşı keyifli anlar yaşayın.

Bali’de gezinizi daha özel kılmak için söforlu arabaları tercih edin.